Cümlede Anlam AGS Testleri Çöz

“Gerçek başarı, başkalarının takdirinden önce, kendi vicdanının onayını almaktır.”

Edebiyat, varoluşun o anlaşılmaz boşluklarını doldurmak için kelimelerden örülmüş bir köprüdür; ancak bu köprü, çoğu zaman yıkılıp yeniden inşa edilmeye mahkûmdur.

Zaman, sadece saatlerin tik taklarıyla ölçülen bir akış değil, aynı zamanda hatıraların birikimi, geleceğe dair umutların dokusudur.

(I) Kitap okumanın faydaları saymakla bitmez. (II) Ancak her kitap, okuyucuya aynı katkıyı sağlamaz. (III) Nitelikli kitaplar, düşünme becerisini geliştirir. (IV) Bu nedenle okuma alışkanlığını küçük yaşta kazanmak gerekir. (V) Ayrıca, kitap okuma süresi de bu gelişimde etkilidir.

Bir filozofun düşünceleri, çağının gölgelerinde değil, insanlık tarihinin ortak hafızasında yankı bulduğu sürece varlığını sürdürür.

“Bir toplumun gelişmişlik düzeyi, en çok da kadınlarının eğitimine verdiği değerle ölçülür.”

Hafıza, geçmişi olduğu gibi koruyan bir kütüphane değil, bugünün ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenen bir arşiv gibidir.

(I) İyi bir lider, ekibine ilham verir. (II) Bu sayede ekip üyeleri, görevlerini daha hevesle yerine getirir. (III) Liderlik yalnızca doğuştan gelen bir yetenektir. (IV) Etkili iletişim, liderliğin önemli bir parçasıdır. (V) Takım ruhunun gelişmesi, liderin tutumuyla yakından ilgilidir.

“Bir insanın değeri, sahip olduklarından çok, paylaştıklarıyla ölçülür.”

Bir düşünür, sadece soru sormakla kalmaz; aynı zamanda cevapların o sorulardan daha karmaşık olduğunu gösterir.

(I) Şehir yaşamı, insanlara birçok imkân sunsa da zamanla doğadan uzaklaştırır. (II) Bu uzaklaşma, hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratır. (III) Özellikle yeşil alanların azlığı, insanların stresini artırır. (IV) Doğayla temasın azalması, bireylerin bağışıklık sistemini güçlendirir. (V) Bu nedenle şehir planlamasında park ve bahçelere yer verilmelidir.

Bir şairin kelimeleri, bazen bir kelebeğin kanat çırpışı kadar zarif, bazen de bir fırtınanın gürlemesi kadar sarsıcı olabilir.

“En parlak fikirler, çoğu zaman en beklenmedik anlarda ortaya çıkar.”

(I) İnsanlar, çevrelerindeki dünyayı anlamak için sürekli sorular sorar. (II) Bu merak, öğrenmenin temelidir. (III) Öğrenme süreci, insanın var oluşundan beri devam etmektedir. (IV) Merak duygusu olmasaydı, bilim gelişemezdi. (V) Bu nedenle merak, yalnızca çocuklara özgü bir duygudur.